Esra Kara – Theo Jansen, izleyici tarafından algılanabilen hareketi içeren veya etkisi için harekete bağlı bir sanat türü olan kinetik sanatın önde gelen isimlerinden biri. Plastik borulardan rüzgâr gücüyle sahilde kendi kendine yürüyebilen heykeller tasarladı. Yeni yaşam formları olarak adlandırdığı heykellerini gücünü kanatlarından alacak şekilde üretti ve bu enerjiyi plastik şişelerde depolayarak muhafaza etti. Eserlerini genetik kodlara göre çeşitlendirmesinin yanı sıra heykelleri için sahilde tehlike oluşturabilecek güvenlik unsurlarını da düşündü ve eserlerine mekanik beyinler ile algılayıcılar yerleştirdi. Heykellerine Strandbeest (Hollandaca’da plaj anlamına gelen strand ile canavar anlamına gelen beest’in birleşimi) adını veren sıra dışı sanatçı Milliyet’in sorularını yanıtladı.
■ Strandbeest yolculuğunuz nasıl başladı?
1990’ların başında Hollanda’nın zorlu kıyı ortamında kendi başına hayatta kalabilecek bir yaşam formu yaratma arayışına giriştim. Hayalim yeni bir tür yaratmaktı. 80 yaşındayım ve son yıllarımı Strandbeest üzerinde çalışarak geçirmeyi planlıyorum. Ömrümün sonuna gelmeden onların Hollanda sahillerinde sürüler hâlinde yürüdüğünü görmeyi çok arzu ediyorum. Öldükten sonra onların kendi kendilerine yetebilmelerini ve yaşamlarını sürdürebilmelerini istiyorum.
■ Strandbeest’i nasıl bir mekanizma olarak tasarladınız?
Strandbeest’in ilk versiyonu hayvan uzuvlarının hareketini taklit eden bantla bir arada tutulan, birbirine bağlı eklemlere dayanan, nispeten basit bir bacak tasarımından oluşuyordu. İlk yürüme denemesinde bantın kıkırdak işlevi göremeyecek kadar zayıf olması sebebiyle birkaç adım attıktan sonra Strandbeest tamamen çöktü. Daha sağlam ve daha dayanıklı olan kravat sargısı kullanmaya başladıktan sonra ise bu durum değişti. Diğer bir yenilik Strandbeest’in ana yapı malzemesi olarak PVC borularının kullanmam oldu. PVC, daha fazla esneklik ve gelişmiş performans sağlayan, Strandbeest’lerin sahili kolaylıkla geçmesine olanak tanıyan hafif ve dayanıklı bir malzeme.
■ Cansız olan bir malzeme şu an için yalnızca yürüyor ama ileride uçabilir mi?
Kendi doğal döngüsünde yaşayan Theo Jansen isimli bir canlının, kendi canlılarını yarattığı düşüncesi hoşuma gidiyor. Çünkü Theo, cansız olanı canlıya dönüştürüyor. Strandbeest’lerin biyolojik özelliklere sahip olmadığı düşünülse bile amaç tıpkı canlılar gibi uyum sağlayabilen ve kendi başına hayatta kalabilen canlılar yaratmak. Bunu gerçekten bir evrim olarak görüyorum ve Strandbeest’lerin varoluş ilkesine göre gelişimini devam ettirmeye çalışıyorum. Son zamanlarda Strandbeest’lerin tırtıllar gibi hareket etmesini ve havada uçmasını sağlamaya çalışıyorum.
Türkiye’ye seyahat ettiler
■ Türkiye Innovation Week 2024 sayesinde ilk kez eserinizle tanışma şansı elde ettik. Oğlunuz Zach, eserin parçalarını Hollanda’dan getirdi ve İstanbul’da düzenlenen etkinlikte sanatçı Mustafa Aydoğan eşliğinde, üniversiteli bir grup gençle beraber kurulumunu gerçekleştirdi.
Evet, ben ve oğlum Zach, Strandbeest’i bir grup öğrenciyle birlikte yapabileceğimiz bir atölye çalışmasını uzun zamandır düşünüyorduk ancak Strandbeest’in taşınması her zaman büyük bir sorun olmuştu. Turkiye Innovation Week’te gördüğünüz gibi biz bu sorunu çözdük. Oğlum Zach, Strandbeest ile artık seyahat edebiliyor, yerel öğrencilere canavarın mekaniğinin nasıl çalıştığını gösterebiliyor. Umarım öğrenciler bu bilgiyi kendi çabalarında uygulamaya çalışırlar.
Via source: https://www.milliyet.com.tr/kultur-sanat/hayalim-yeni-bir-tur-yaratmakti-7218088