Özel, MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi eleştirerek şunları söyledi: “Şimdi başka savcılar var, yeni kumpaslar kuruyorlar ve tek hedefleri var; bir pazarlık, o pazarlıktaki al-ver. Onun için zorlama, onun için şantaj. Ama Esenyurt’taki CHP’li belediye başkanına, Mardin’de Ahmet Türk’e kayyım atayacak kadar ileriye gidebiliyorlar. Samimi bir yerden bakıyoruz ve diyoruz ki bir sorun konuşulacaksa yeri, Meclis’tir. Masanın etrafında tüm siyasi partiler, yerlerini almalıdır. Açık ve şeffaf olunmalıdır ve toplumsal mutabakat sağlanmalıdır. Bizim CHP olarak en temel yaklaşımımız şudur ki hiçbir Kürt, ‘Ben ikinci sınıf vatandaş hissetmiyorum’ diyene kadar bu sorun demokratik yollarla çözülmelidir. Ama bu çözüm yapılırken olmazsa olmaz kırmızı çizgimiz, toplumsal mutabakat olmalı ve şehit ailelerinin, şehit annelerinin, şehit çocuklarının, şehit eşlerinin ve gazilerimizin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir çözüm üretilmemelidir. Birini getirip de apar topar Meclis kürsüsüne çıkarmaya kalktığınızda, ben o gözlerin içine bakamam. Devlet Bahçeli nasıl bakacak.
Demokrasi sorunudur
Şimdi efendim, ‘Kürt sorunu yoktur ama Türkiye’nin terör sorunu vardır. Onu bitirmek için de birisi gelmelidir, bu kürsüye çıkmalıdır, bir konuşma yapmalıdır, bütün sorunlar bitmelidir’ diyen bir anlayış, dün ağzındaki baklayı çıkardı. Ne dedi, ne olur Abdullah Öcalan gelse, konuşsa, umut hakkından yararlansa, serbest kalsa ama bir yandan da anayasa değişse ve Recep Tayyip Erdoğan yeniden bu ülkenin cumhurbaşkanı olsa. ‘Ondan başka bir seçenek yoktur’ dedi. Neymiş, Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidarda tutabilmek için Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ı bile serbest bırakmayı göze alabilirmiş. Buradaki mesele, oradaki mesele, Türkiye’de yaşanan meseleler demokrasi sorunu. Türkiye iyi olsun diye değil, birileri iktidarı korusun diye bakış açısı var.”
Özer’in yakını 7 kişi işten çıkarıldı
“PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan yürütülen soruşturmada tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tarafından belediyede istihdam edilen ve akrabalık bağı belirlenen 7 kişinin işine son verildi. Özer’in kardeşi A.Ö’nün yakın koruma olarak göreve başladığı, kuzeni M.M.Y’nin de iş yeri ruhsatları danışmanı olarak görev yaptığı, yeğenleri M.S.Ö. ile M.E.K’nın özel kalem personeli olarak çalıştığı belirtildi. Diğer yandan Özer’in tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi. ● AA
‘İstanbul’a kayyum olası değil’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün akşam katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı. Özel, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına kayyum atanırsa ne yapacaksınız?” sorusuna “Biz ne yapacağımızı çalıştık. Ama biz bunu olası ve olanaklı görmüyoruz. Biz böyle bir şeyde yaptıklarını yanlarına bırakmayız. Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı yapmak istiyorsa bu işlere kalkışır. Valla kendi bile anlamaz nasıl bir desteğe dönüştüğünü” dedi. Özel, cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan Dilruba isimli vatandaşın CHP protokolünde yer almasına ilişkin “Sözlerini düzeltmeden oturmuş olması yanlış oldu. O yanlışa ben de ortak olmuş oldum. ‘Ben Dilruba yanımda oturamaz’ öyle bir şey demiyorum. O da bizim sahadaki acemiliğimiz oldu” dedi. ● ANKARA Milliyet
Bakırhan’a eleştiri
CHP lideri Özel, DEM Partili Tuncer Bakırhan ile aynı otobüs üzerinde konuşma yapması ve Bakırhan’ın sözleri üzerinden eleştirilmesine ilişkin soruları şöyle yanıtladı: “Sayın Ahmet Türk bana ‘Otobüs sizin’ dediğinde ben ‘Yok, birlikte çıkalım’ deyip, eş belediye başkanlarını alıp çıktım. DEM Parti’nin genel başkanları ne otobüsün içindeydi ne otobüsün üstündeydi. Onlar, ben oraya gitmeden önce konuşmuşlar. O konuşma sırasında açıkçası, Tuncer Bey’in o katılmadığım görüşlerinden de haberdar değildim. Orası, Tuncer Bakırhan’a bir şey söyleme yeri değil Ahmet Türk’le dayanışma yeri. Bakırhan’ın söylediği cümlelerle bir mutabakatım yok. O sözlerin kardeşlik sürecine katkısı da yok.”
Via source: http://www.milliyet.com.tr/gundem/kirmizi-cizgimiz-toplumsal-mutabakat-7227860